Kendimce özgürlükler tasarlıyorum
Gece yarısında sokağa çıkıp
Bütün evler uykudayken
Haykırabilmek karanlığa
Ne söylediğini bilmeden
Bilmenin de anlamsız olduğu
Sarhoşça bir şeyler
Sonra kanatlanıp kuş olmak
Kendimce
Kanat çırpmak mavilikte
Hayata dair
Özgürlük buysa özgürüz işte
Adını bilmediğin şehitlerin
Üzerinde dolaşmak
Süzülmek uzun uzun
Mavi boşlukta
Altımda şehirler
Şehirlerin içinde evler
Işıklarını yakmışlar birer birer
Her ışık ayrı dert ayrı sevinç
Sonra çocuk olmak
Kendimce
Çocuk şaşkınlığıyla hayaller kurmak
Geleceğe dair
Adı pembe, kendisi kapkara olan
Hayaller kurmak
Her gerçeği, her acıyı, her sevinci
Oyun sanıp
Hayatı gırgıra almak
Sonra bunlara çocuk şaşkınlığıyla bakmak
Gerektiğinde hayata küsüp
Oyunu bırakmak
Arkandan sesleri mızıkçı mızıkçı
Arkama bakmadan yürümek
Başka hayatlara başka hayallere
Sonra tutuklu olmak birilerine
Kendimce
Dört duvar arasında yitip giden günler
Boynundan ağır zincirler
Ellerinde kelepçe
İşkenceden yeni uyanmış bedenin
Sabahın kör vakti ölümü beklemek
Olmasa da
Tutuklu kalmak sevgiliye
Özgürlüğün onun ellerinde
Boynumda ağır veba!
Ağır zincirlerden ağır
Ellerindeki kelepçe değilse bile
Sevgilinin elleri
Sen ona tutuklu, o sana
Kendimce
Özgürlükler kuruyorum
Kurarken bozulan
Bir ülkenin özgürlüğü
Bir halkın özgürlüğü
Bir insanın özgür olması gibi
Sayısız özgürlükler
Başından başlayıp
Sonunu sonsuzluğa
Taşıyamadığım özgürlükler