Ben hayatta en çok hayallerime yenildim…
423
|
Bir kez daha yeniliyorum… Evet, bir kez daha… O en çok sevdiğim hayallerime… Bu ne ilk yenilişim ne de son olacak biliyorum.
Hayallerim vardı benim de… Çocukça, güler yüzlü, bazen asi, bazen sevgilim… En çok da bu hayallere yenildim işte.
Çünkü birilerinin gelip elimden tutup götüreceği günü bekledim hep. Bir sevgili gibi… Beklenmedik misafir gibi, kapıdan içeri giren arkadaşın boynuna sarılıp yüzünde bin yıllık hasreti gidereceğim günü bekledim hep.
Hayallerimi hayal ediyorum şimdi. En masum olanını… En çok yenildiğim hayalimi… Sevgilim olan hayalimi… En çok da onu seviyordum hani.
Şimdi, yani bugün en çok da sana yeniliyorum. Çünkü senin yaptığın gibi aklımı kullanamadım. Sen “her zaman olduğu gibi” aklını kullanıyordun.
Ben sana şiirler yazıyordum; duygularımla!
Seni gökyüzüne çizmiştim; gözlerin, saçların, bulut kıvırcığı… En çok da bu resme yenildim işte! Tam da hayatımın ara sokak döneminde… Oysa yüreğimi kanatan bir
silgiyle silmiştim seni göklerden ve yüreğimden. Ama izi kalmış gözlerinin… Şimdi bir hançer gibi batıyor yüreğime, göğe ne zaman başımı diksem…
Senin hayallerine yenildim bugün! Senin en son gözlerine… Sana yazdığım şiirlere… Aklınla okuduğun yazılarıma… Duyguların duygusuz ya hep… Seninle vedasızca ayrıldığım güne yenildim. Seni orada öylece bıraktığım güne… Kelimelerle anlatamadığım ayrılığı gözlerimle anlatmıştım. Cesaret edip bakamamıştın hani gözlerime. İnadına bakmıştım oysa gözlerine… Sonra arkama bile bakmadan ayrılışım… Seni orada öylece bırakışım. Yanında bir erkek…
Yüreğinde yeni filizlenen bir aşkla! İşte en çok da o güne yenildim bugün. Sana yenildim bugün, senin hayallerine…Hayallerim vardı benim de dostça…
Bir arkadaş gibi… Sırdaşım, yoldaşım olan hayallerim… Adını bile bilmediğim arkadaşlar vardı hayallerimde. Onlarla sabahlara kadar oturur, asi şarkılar dinler, şiirler, marşlar okurduk. Her gece yeniden kurardık Türkiye’yi. Her sabah bozulurdu çünkü. Uyandığımızda her yanımız düşman, çakal gözlerle dolu olurdu.
Bu yüzden her gece inadına yeniden, yeniden kurardık dünyayı.
Hayal içinde hayallerin vardı dost kokan, devrim kokan… En çok da bu hayallere yenildim. Çünkü hiçbir zaman ne bir devrim yoldaşım ne de arkadaşım diye sarıldığım, gecemi paylaştığım biri olmadı. Hep hayallerde kaldı.
Hep böyle hayallere yenildim işte!
Hayallerim vardı benim de çocuk gözüyle… Bir bebeğin gülümseyişi gibi en masum duygulanmalarım… İşte en çok da hayallere yenildim.
Çünkü hep özgürlükler içinde tutsaktım…
Düşüncelerim çok düşündüğü için yani asi şiirler yazdım diye, yani “mutluluğu resmettim” diye, yani zalime kafa tuttum diye düşüncelerim düşünce suçu oldu.
Bir odaya hapsedildim. Sandılar ki düşüncelerim de hapsolacak. Oysa bedenim içeride, düşüncelerim dünyanın dört bir yanına akıyor, deli Fırat gibi.
Koparmışım zincirlerimi ben de… Çünkü biliyorum okyanus yolun sonu… En çok da bu hayallere yenildim işte: Çünkü ne asi şiirlerim oldu ne de düşüncelerim suç… Hepsi hayallerimde kaldı. Ve bugün en çok da bu hayallere yenildim…
Hayallerimi hayal ediyorum şimdi. En çok sevdiğim hayalimi… Yani en çok yenildiğim hayalimi…
Sevgilim olan hayalimi… Devrim kokan hayalimi… Arkadaş diye sarıldığım hayalimi… Ve bir kez daha yeniliyorum hayallerime…
Ve bir kez daha kanatıyorlar beni… Ve biliyorum, bu ne ilk ne de son olacak!
18.06.2000